Resulullah efendimizin görmesi bizim görmemiz gibi değildi. İbni Abbas hazretleri, "Resulullah efendimiz gündüz nasıl görürse gece karanlığında da öyle görürdü," buyurmuştur.
Hz.Aişe validemiz de, "Resulullah efendimiz aydınlıkta nasıl görürse karanlıkta da öyle görürdü" buyurmuştur. Fahr-i alem efendimiz ashabına:"VALLAH i sizin rükunuz ve secdeniz benden gizli kalmaz. Hiç şüphesiz ben sizi önümden ve arkamdan görürüm" buyurmuştur.
Yine Müslim'de geçen Enes bin Malik hazretlerinin bildirdiği hadis-i şerifte, Efendimiz : "Ey Âdemoğulları! Elbette ben sizin imamınızım. O halde rüku ve secdeyi benden önce etmeyin. Hiç şüphesiz sizin önce yapmanız bana malum olur. Çünkü sizi önümden ve arkamdan görürüm" buyurdu.
İmam-ı Mücahid hazretleri, "O, kalktığın ve secde edenler arasında dolaştığın zaman seni görüyor," (Şura suresi: 218) ayet-i kerimesinin tefsirinde şöyle buyurmuştur: Resulüllah efendimiz önünde olanları gördüğü gibi arkasında olan safları da görürdü.
Bu durum Resulüllah efendimiz hakkında alışılmışın ötesine geçen bir hususiyettir. Gözde görme sıfatını yaratan Cenab-ı ALLAH başka uzuvlarda da yaratmaya kadirdir .
Efendimiz, genelde önüne bakardı. Yeryüzüne bakışı gök yüzüne bakışından ziyade idi. En çok baktığı göz ucu ile bakmaktı. Gerçekten de edebin gereği olan şey, gözlerini muhafaza etmektir. Oraya buraya baka baka yürümek edepsizlik nişanıdır,denilmiş tir.
Hazret-i Ali buyurdu ki: "Fahr-i alem mübarek gözleri büyüktü. Mübarek kirpikleri uzundu. Mübarek gözlerinin karası gayet siyahtı. Mübarek gözlerinde biraz kırmızılık vardı. Bu özellik gözde gayet güzel olmayı gerektirici bir vasıftır.
Bir zaman Resulüllah efendimiz beni Yemen diyarına gönderdi. Orada Yahudi alimlerinden bir kişi bana:"Eba'l-Kasım'ın vasfını bana söyle" dedi. Ben de, çok uzun değildir, kısa da değildir, dedim. O Yahudi alimi devam etti:" Gözlerinde kırmızılık vardır ve sakalı çok güzeldir, "dedi.Ben: " VALLAH i Resulullah hazretlerinin sıfatı böyledir", dedim. O zaman Yahudi alimi:
" Ben babalarımın ve dedelerimin kitaplarında O'nun vasfını böyle buldum. Ben şehadet ederim ki, o nebidir ve ALLAH 'ın resulüdür. Bütün Âdemoğullarına resul olarak gönderilmiştir," dedi.